Bir Psikiyatristin Gözünden Masa Tenisi

Uçan Raketler projesine başlamamızın en temel nedenlerinden biri, herkes tarafından oynanabiliyor olmasıydı. Kapsayıcılık, çeşitlilik ve hakkaniyet ilkeleri, her alanda olduğu gibi Uçan Raketler’in de temel taşlarını oluşturuyor; çünkü bu değerler, masa tenisinin ruhuna da işlemiş durumda. Sporun sadece geniş yaş skalasında oynanabiliyor olması değil, aynı zamanda farklı engellere sahip çocuklar ve bireyler için de erişilebilir olması, bu sporun gerçekten özel kılıyor. Özellikle otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanısı almış çocuklar için terapi niteliğinde önerilen bu sporun, son yıllarda genel psikososyal destek ve davranışsal terapi amaçlı olarak da kullanılmaya başlandığını biliyor muydunuz?

Küçük alanda ve güvenli ekipmanlarla oynanabilmesi sayesinde klinik ortamı için ideal bir spor olan masa tenisi, hastaların minimum hareketle düzenli bir şekilde aktif kalabilmesini sağlamasıyla psikologlar ve psikiyatristler tarafından önerilmeye başladı. 

Düzenli Fiziksel Aktivite ile Duygusal Dengelenme

Bilimsel araştırmalara göre ritmik egzersizler beynin kendini kontrol etme becerisini arttırıyor, bu da öfke patlamalarının, huzursuzlukların azalması anlamına geliyor. Masa tenisi oynanan psikiyatri servislerinde ajitasyon vakası oldukça düşükken, oynanmayan kliniklerde bu sayının daha fazla olduğuna rastlanması da bu bakış açısını onaylar nitelikte. Ayrıca, önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, masa tenisinin düzenli bir fiziksel aktivite olarak duygusal dengeyi desteklediği; hatta demans ve bilişsel gerileme yaşayan hastalarda dahi olumlu etkiler gösterdiği kanıtlanmış durumda.

Günümün en değerli vakti hastalarla masa tenisi oynamak.
— Dr. Wonyun Lee

Seul’daki bir psikiyatri kliniğinde çalışan Dr. Wonyun Lee, masa tenisinin hastaları üzerindeki etkisini gözlemlemiş ve tedavinin en önemli aşamalarından biri olduğunu şu sözleriyle desteklemiştir:

“Günümün en değerli vakti hastalarla masa tenisi oynamak. Bu sadece onları eğlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda aramızda güvene dayalı bağlar kurmamızı sağlıyor.”

Basit kurallar, düzenli ritim ve tatlı rekabet. Bu özellikler sayesinde, iletişim kurmakta zorlanan ya da sosyal etkileşimden çekinen bireylerin kendilerini ifade ederken gelişme kaydettiği gözlemlenmekte.

Araştırmalara göre masa tenisi gibi odaklanma gerektiren ritmik sporlar, beyinde dopamin ve serotonin düzeylerini artırarak ruh hâlini dengeliyor ve hızlı karar verme süreçleri, prefrontal korteksi uyarıyor. Bu yüzden özellikle depresyon, anksiyete ve dikkat eksikliği gibi durumlarda bilişsel canlılığı koruma konusunda yardımcı bir aktivite.

Ayrıca masa tenisinin tempolu ama kısa süreli olması, kortizol (stres hormonu) seviyelerini düşürerek sakinleştirici bir etki yaratması ve hastaları eğlendirirken aynı zamanda duygusal regülasyon becerilerini güçlendirmesi gibi çok yönlü bir aktivite olması, kliniklerde tercih edilmesinin bir diğer sebebi.

Terapide Yeni Bir Yaklaşım

Birçok psikiyatri kliniğinde hastaların enerjisini atma çabası yanlış yönlendirilen sporlarla tehdit olarak değerlendirilirken, yürütülen araştırmalarda doğru sporla bu enerjinin güvenli bir şekilde boşaltılabileceği yönünde. İşte tam da bu sebeple masa tenisi, hastaların zihinsel dağınıklıklarını geride bırakmaları için oldukça verimli bir spor.

Artık kliniklerde de kendine yer bulan masa tenisi, hem bedensel hem de zihinsel faydalarıyla insanların hayatlarına dokunmaya devam ettiği inkar edilemeyecek bir gerçek.

Sezer Özmutlu